Hadis İnkârcılığı Üzerine – Yazı 9
Hz. İsa (as) Kıyamete Yakın Yeryüzüne İnecek mi İnmeyecek mi?
Hz. İsa’nın (as) , kıyamete yakın tekrar yeryüzüne gönderileceği sahih hadis kaynaklarında mevcuttur. Ancak, Hz. İsa’nın(as) yeryüzüne tekrar gönderilmeyeceğini iddia edenlerin argümanları şu şekildedir:
İsa Peygamber, kıyamete yakın tekrar yeryüzüne inmeyecektir. Çünkü, bu rivayetler Kuran ayetleriyle çelişmektedir. Kuran’da İsa Peygamberin vefat ettiği ve tekrar yeryüzüne inmeyeceğini bildiren ayetler şunlardır:
• (Ey Muhammed) Ve senden önce bir beşeri, ebedî (ölümsüz) kılmadık. (Enbiya Suresi, 34)
Ayete göre, Hz. Muhammed’den (sav) önce kimseye ölümsüzlük verilmemiştir. Demek ki, Hz. İsa (as) vefat etmiştir.
• Ey İsa, seni vefat ettireceğim, seni kendime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım. (Ali İmran Suresi, 35)
• (Ya Rab) İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Sen beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyla görensin.” (Maide Suresi, 117)
Bu ayetlere göre de, Hz.İsa (as) vefat etmiştir ve kıyamete yakın inmeyecektir.
Cevap:
Kuran’da Hz.İsa’nın(as) tekrar yeryüzüne ineceğine dair açık nas değil, işaret eden pek çok delil, Kuran ayeti vardır. Hz.İsa’nın (as) tekrar yeryüzüne ineceğine dair açıkça ifade edilmiş hadis-i şerifler ise tevatür düzeyindedir. Yani, yanlış üzerinde ittifak etmeleri mümkün olmayan büyük bir topluluk bu rivayeti aktarmıştır.
İslam alimleri Hz. İsa (as)'nın kıyamete yakın tekrar yeryüzüne gelişini, akide (inanılan ve itikad edilen esas) konusu olarak değerlendirmektedirler. Ehl-i sünnetin inanç konularını açıklayan hemen hemen tüm eserlerde, Hz. İsa (as)'nın kıyametten önce yeryüzüne geleceği, Deccal ile mücadele edip onu öldüreceği, gerçek din ahlakını dünyaya hakim kılacağı yer almaktadır. İslam alimleri, Kur'an-ı Kerim'de yer alan delilleri ve hadislerde bildirilen haberleri bir arada değerlendirerek, Hz. İsa (as)'nın dönüşüne inanmayı önemli bir inanç esası olarak kabul etmişlerdir. ( İlmü'l-Kelam, İbn Hazm, s.56-57; İslam İnancı Açısından Nüzul-i İsa Meselesi, Dr. Zeki Sarıtoprak, Çağlayan Yayınları, İzmir, 1997, s.53.)
Hz. İsa (as)'ın, tekrar yeryüzüne geleceğini nakleden alimlerin başında bizzat sahabelerden ders alan İmam-ı Azam Ebu Hanife gelmektedir. Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber adlı eserinin son bölümünde şunları bildirmektedir:
"Hz. İsa (as)'nın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde varid olduğu vech ile, haktır, olacaktır." (Fıkh-ı Ekber, Ebu Hanife, Nu'man b. Sabit (150/767), Çeviren: H. Basri Çantay, Ankara, 1982)
Hz.İsa’nın(as) nüzuluna ilişkin ayet ve hadis-i şeriflerden delillere geçmeden önce, Hz.İsa’nın (as) inmeyeceğini iddia edenlerin buna dair öne sürdükleri iddiaları cevaplandıralım:
--- İddialar:
• Ve senden önce bir beşeri, ebedî (ölümsüz) kılmadık. (Enbiya Suresi, 34)
Enbiya suresi 34. ayette belirtildiği gibi, Allah kimseye ölümsüzlük vermemiştir. Ancak, ayetin Hz.İsa’nın(as) yeryüzüne inmeyeceğiyle bir bağlantısı olamaz. Çünkü, Hz.İsa (as) yeryüzüne tekrar indikten bir süre sonra zaten ölecektir. Yani, ölümsüz değildir. Ayrıca, Hz.İsa(as) Hz.Muhammed’in (sav) şeriatıyla hükmedecektir. Dolayısıyla Hz.İsa (as), Hz.Muhammed’den (sav) sonra yeni bir din getirmeyecektir. Bu yüzden Hz.İsa’nın(as) tekrar yeryüzüne inmesi, Hz.Muhammed’in (sav) son Peygamber olması meselesine de ters bir konu değildir.(bk. Buhârî, Büyü, 102; Müslim, İmân, 242-243. 247, Fiten, 34, 39; Tirmizî, Fiten, 21, 54, 59, 62)
• Ey İsa, seni vefat ettireceğim, seni kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden arındıracağım…(Ali İmran Suresi, 55)
• “…(Ya Rab) İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyla görensin.” (Maide Suresi, 117)
Ali İmran süresindeki ayette yer alan "ref" kavramı cansız varlıklarla ilgili olarak zikredilince maddi, insanlar hakkında kullanılınca manevi yükseltmeyi ifade eder. Kuran'da ‘ref’, bazen mutlak olarakta geçer ve mertebenin veya ruhun yükseltilmesi kastedilir. Ayette ifade edilen tabir Hz.İsa’nın(as) biyolojik vefatı değildir. Ayetlerde (Al-i imran 3/55; Nisa 4/158) Hz. İsa (as)'nın Allah katında yükseltildiği bildirilir, fakat bunun mahiyetine yani bu yükselmenin nasıl olduğuna ilişkin herhangi bir açıklama yapılmaz. Hz.İsa’nın (as) öldürülmediği Kuran ayetlerinde açık ve nettir. Çünkü, Yahudilerin ‘Hz.İsa’yı(as) öldürdük’ demelerine karşın Kuran’dan şu şekilde cevap gelir:
• Halbuki onu (İsa’yı) ne öldürdüler ne de astılar, sadece onlara öyle göründü. (Nisa Suresi, 157)
Bu ayet, Hz. İsa’nın asılmadığını ve öldürülmediğini göstermektedir. Demek ki, nüzul’ü İsa’yı inkâr edenlerin, ayetlere verdikleri ‘vefat ettirme’ anlamı doğru değildir.
Hz.İsa’nın(as) vefat etmesiyle ilgili ‘teveffi’ kavramı, Maide Suresi 117. ayette şu şekilde geçer:
• “Ya Rabbi! Ben aralarında olduğum müddetçe onları kolladım. Fakat, sen beni vefat ettirince/aralarından tutup alınca, artık onların gözetleyicisi sen oldun.” (Maide Suresi, 117)
Burada “vefat” kelimesi, “tutup almak” anlamına da gelir. Yukarıdaki ikinci ayette yani, Ali İmran Suresi'nin 55. ayetinde yer alan “Ey İsa! Seni ben vefat ettireceğim ve kendi nezdime yükselteceğim” mealindeki cümlede geçen ve “vefat ettireceğim” diye tercüme edilen “vefat” kelimesi “ölmek” anlamında değil, “Yeryüzünden çekip almak ve kendi katına yükseltmek” anlamındadır. Taberi de -Hz. İsa’nın yeryüzüne ineceğine dair tevatür derecesindeki sahih hadisleri göz önünde bulundurarak- bu görüşü tercih etmiştir.(bk. Taberi, ilgili ayetin tefsiri). Sonuç olarak, bu ayetlerde Hz. İsa’nın vefat ettiğini mutlak bir delil getirilemez. Çünkü, bu ayetlerde geçen kelimeler ‘vefat etmek’ değil ‘aralarından çekip almak’ anlamında da kullanılır.
--- Hz.İsa’nın (as) tekrar yeryüzüne ineceğine ayetlerden deliller:
-- Delil 1: …O(İsa) kıyamet saati için bir ilimdir…
Zuhruf Suresi 57-60 ayetleri arasında Hz.İsa’dan(as) şu şekilde bahsedilmektedir:
• Meryem oğlu (İsa) bir örnek olarak verilince, senin kavmin hemen ondan (keyifle söz edip) kahkahalarla gülüyorlar. Dediler ki: 'Bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu?' Onu yalnızca bir tartışma konusu olsun diye (örnek) verdiler. Hayır, onlar 'tartışmacı ve düşman' bir kavimdir. O, yalnızca bir kuldur; kendisine nimet verdik ve onu İsrailoğullarına bir örnek kıldık. Eğer biz dilemiş olsaydık, elbette sizden melekler kılardık, yeryüzünde (size) halef (yerinize geçenler) olurlardı. (Zuhruf Suresi, 57-60)
Zuhruf suresi 57-60 bu şekilde Hz.İsa’dan(as) bahsederken hemen peşinden gelen Zuhruf Suresi 61. ayet ise şöyle devam etmektedir:
• Şüphesiz O (İsa), kıyamet saati için bir ilimdir. Öyleyse ondan yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur. (Zuhruf Suresi, 61)
Ayette Hz.İsa’nın(as) kıyamet saati için bir ilim, yani kıyametin yaklaştığını gösteren bir işaret olduğu vurgulanmıştır. Bu da, Hz.İsa’nın (as) tekrar yeryüzüne ineceğinin açık bir göstergesidir ki, Hz.İsa’nın (as) dünyaya ilk gelişi Peygamberimizden(sav) 6 asır öncedir. Dolayısıyla, ‘kıyamet için ilimdir’ ifadesinden anlaşılan kıyamete yakın tekrar ineceğidir.
Bu ayette “O, kıyamet saati için bir ilimdir” ifadesinde geçen ‘O’ zamirinden kastın Hz.İsa(as) değil, Kuran olduğunu söyleyenlerin görüşü ise doğru değildir. Çünkü, Kuran’da, Kuran hakkında «O» zamiri kullanıldığında mutlaka ayetin öncesinde veya sonrasında veya ayetin içinde Kuran'ı anlatan başka ifadeler de bulunmaktadır. (Tarık Suresi, 13; Tekvir Suresi, 19; Neml Suresi, 77 ve Şuara Suresi, 192-196'da olduğu gibi) Ancak, bu ifadenin öncesindeki ayetler tamamen Hz. İsa (as)'dan bahsetmektedir. Bu nedenle "hu" zamirinin bir önceki ayetlerle ilgili olması ve Hz. İsa (as)'yı anlatması görüşü daha gerçekçidir. Bu da, Hz.İsa’nın(as) tekrar yeryüzüne ineceğine delil teşkil eder. (Elmalılı, İlgili Ayetin Tefsiri)
-- Delil 2: Hz.İsa’nın kitabı öğretecek olması
Hz. İsa(as)'ın yeryüzüne tekrar geleceğine işaret eden diğer bir ayet de şöyledir:
• Hani melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır. Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve O, salihlerdendir. "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bir çocuğum olabilir?" dedi. (Fakat) Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona "ol" der, o da hemen oluverir. Ona Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek. (Ali İmran Suresi, 45-48)
• Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. (Maide Suresi, 110)
Her iki ayette de geçen "Kitap" ifadesini incelediğimizde, bunun Kur'an olduğunu anlarız. Ayetlerde, Tevrat ve İncil dışında gönderilen son hak kitabın Kur'an olduğu bildirilmektedir. (Hz. Davud'a verilen Zebur da Eski Ahit'in içindedir, bu yüzden kitaptan kasıt Zebur olamaz) Yani ayete göre, Hz.İsa (as) insanlara İncil’i, Tevrat’ı ve Kitabı öğretecekse bahsedilen bu kitabın Kuran olması anlamından başka bir ihtimal kalmamaktadır. Kuran'ın başka ayetlerinde, "Kitap" kelimesi, İncil ve Tevrat'ın yanında kullanıldığında Kuran'ı ifade etmiştir. Örneğin;
• Allah... O'ndan başka İlah yoktur. Diridir, kaimdir. O, sana Kitab'ı Hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat ve İncil'i de indirmişti. (Ali İmran Suresi, 2-3)
• Allah katından yanlarında olanı (Tevrat) doğrulayan bir Kitap geldiği zaman, -ki bundan önce inkar edenlere karşı fetih istiyorlardı- işte bilip tanıdıkları gelince, onu inkar ettiler. Artık Allah'ın laneti kafirlerin üzerinedir. (Bakara Suresi, 89)
• Öyle ki size, kendinizden, size ayetlerimizi okuyacak, sizi arındıracak, size Kitap (Kuran) ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir elçi gönderdik. (Bakara Suresi, 151)
Bu durumda, Hz. İsa (as)'ya öğretilecek olan üçüncü "Kitab"ın Kur'an olduğunu ve bunun da ancak Hz. İsa (as)'nın ahir zamanda dünyaya dönüşünde mümkün olabileceği ortadadır. Çünkü, Hz. İsa (as) Kuran'ın indirilmesinden yaklaşık 600 sene önce yaşamıştır.
-- Delil 3: Hz.İsa(as) ölmeden önce ehli kitabın O’na iman edecek olması
• … kesin olarak onu (İsa’yı) öldürmediler, bilakis Allah onu kendi katına yükseltti. Allah güçlüdür, Hakim'dir. Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona (İsa’ya ) muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 156 - 159)
Nisa Suresi 159’da geçen ‘Ölmeden önce ona inanacaklar’ ifadesinde ölecek olandan kasıt Hz.İsa’dır (as) ve Hz.İsa (as) ölmeden önce Yahudi ve Hristiyanlar kendisinin peygamber olduğuna ve ilah olmadığına iman edecektir. Ayette ölecek olanlar ifadesinde kastedilen Yahudi Hristiyanların ölümü değil, Hz.İsa’nın (as) ölümüdür. Şayet ‘ölmeden iman edecek olanlar’ ifadesinden kasıt Yahudi ve Hristiyanların ölümü olmuş olsaydı, önümüzde bir çelişki olur. Çünkü, Hz. İsa (as) döneminde "Kitap Ehli" tanımlamasına dahil olan Yahudiler ona iman etmemiş bununla da yetinmeyerek Hz.İsa’yı (as) öldürmek için tuzak kurmuşlardır. Daha sonra da onu öldü sanıp inkârlarını sürdürmüşlerdir. Aynı durum bugünkü Yahudiler için de geçerlidir. Çünkü, günümüzde de Yahudiler Hz. İsa (as)'yı peygamber olarak kabul etmemektedirler. Bugüne kadar Hz. İsa (as)'ya iman etmemiş milyonlarca Ehli Kitap Yahudi yaşamış ve Hz. İsa (as)'ya iman etmeden ölmüştür. Dolayısıyla, ayette söz konusu olan Kitap Ehlinin değil, Hz. İsa (as)'nın ölümüdür. Ancak, tam da ayetin başında Hz.İsa’nın(as) ölmediği anlatılmaktadır.
Sonuç olarak, ayetin bizlere gösterdiği gerçek şudur:
1. Ayette gelecekten bahsedildiği açıktır. Çünkü, Hz.İsa (as)'nın ölümü söz konusudur. Oysa Hz.İsa(as), ayetin başından da anlaşıldığı üzere ölmemiş, Allah katına yükselmiştir. Hz. İsa (as) dünyaya yeniden gelecek ve her insan gibi yaşayıp ölecektir.
2. Ayete göre Hz. İsa (as)'ya tüm Ehli Kitabın iman etmesi söz konusudur. Bu da kesin olarak gerçekleşeceği bildirilen bir olaydır. Dolayısıyla, buradaki "ölümünden önce" ifadesinin işaret ettiği kişi, Hz. İsa (as)'dır. Kitap Ehli onu görüp bilecek, ona Müslüman olarak itaat edecek ve Hz. İsa (as) da onların durumlarıyla ilgili ahirette şahitlik edecektir.
Bu iki bilginin bir araya getirilmesi ve anlamlı bir sonuç çıkarılması ancak Hz. İsa’nın (as) tekrar yeryüzüne inmesiyle mümkün olacaktır.
---- Hz.İsa’nın(as) kıyamete yakın tekrar yeryüzüne ineceğine dair hadis-i şeriflerden deliller:
Hz. İsa(as)'nın tekrar yeryüzüne inişi konusunda nakledilen hadisler tevatür derecesindedir. Tevatür: Kuvvetli haber, içinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber, anlamına gelmektedir.
• "Sizler on alameti görmedikçe hiçbir zaman kıyamet kopmaz... Biri de İsa (as)'nın inmesi." (Müslim, Kitabü-l Fiten: 39)
• "Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır." [Buhari, Kitabü'l-Büyu': 102, Mezalim: 31, Enbiya 49; Müslim, İman: 242 (155); Ebu Davud, Melahim: 14 (4324); Tirmizi, Fiten: 54 (2234)]
• “Muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek." (Sahih-i Müslim bi Şerhin-Nevevi, cilt 2, s.192; Kenzul Ummal, Kitabul-İman, Bab-ı Nüzul-i İsa İbn-i Meryem, 14/332)
Hz. İsa (as)'nın gelişinin tevatür derecesinde hadislerle bildirildiğine dair özel olarak bir eser kaleme alan büyük hadis alimi Şeyh Muhammed Enver el Keşmiri, "Et Tasrih bi-ma Tevatera fi Nuzuli'l Mesih" isimli çalışmasında -yetmiş beş tane hadise- ve -yirmi beş tane sahabeye- ve tabiine (sahabeleri gören) ait esere yer vermiştir.
Delillerle İslam
Hz. İsa (as) Kıyamete Yakın Yeryüzüne İnecek mi İnmeyecek mi?
Hz. İsa’nın (as) , kıyamete yakın tekrar yeryüzüne gönderileceği sahih hadis kaynaklarında mevcuttur. Ancak, Hz. İsa’nın(as) yeryüzüne tekrar gönderilmeyeceğini iddia edenlerin argümanları şu şekildedir:
İsa Peygamber, kıyamete yakın tekrar yeryüzüne inmeyecektir. Çünkü, bu rivayetler Kuran ayetleriyle çelişmektedir. Kuran’da İsa Peygamberin vefat ettiği ve tekrar yeryüzüne inmeyeceğini bildiren ayetler şunlardır:
• (Ey Muhammed) Ve senden önce bir beşeri, ebedî (ölümsüz) kılmadık. (Enbiya Suresi, 34)
Ayete göre, Hz. Muhammed’den (sav) önce kimseye ölümsüzlük verilmemiştir. Demek ki, Hz. İsa (as) vefat etmiştir.
• Ey İsa, seni vefat ettireceğim, seni kendime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım. (Ali İmran Suresi, 35)
• (Ya Rab) İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Sen beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyla görensin.” (Maide Suresi, 117)
Bu ayetlere göre de, Hz.İsa (as) vefat etmiştir ve kıyamete yakın inmeyecektir.
Cevap:
Kuran’da Hz.İsa’nın(as) tekrar yeryüzüne ineceğine dair açık nas değil, işaret eden pek çok delil, Kuran ayeti vardır. Hz.İsa’nın (as) tekrar yeryüzüne ineceğine dair açıkça ifade edilmiş hadis-i şerifler ise tevatür düzeyindedir. Yani, yanlış üzerinde ittifak etmeleri mümkün olmayan büyük bir topluluk bu rivayeti aktarmıştır.
İslam alimleri Hz. İsa (as)'nın kıyamete yakın tekrar yeryüzüne gelişini, akide (inanılan ve itikad edilen esas) konusu olarak değerlendirmektedirler. Ehl-i sünnetin inanç konularını açıklayan hemen hemen tüm eserlerde, Hz. İsa (as)'nın kıyametten önce yeryüzüne geleceği, Deccal ile mücadele edip onu öldüreceği, gerçek din ahlakını dünyaya hakim kılacağı yer almaktadır. İslam alimleri, Kur'an-ı Kerim'de yer alan delilleri ve hadislerde bildirilen haberleri bir arada değerlendirerek, Hz. İsa (as)'nın dönüşüne inanmayı önemli bir inanç esası olarak kabul etmişlerdir. ( İlmü'l-Kelam, İbn Hazm, s.56-57; İslam İnancı Açısından Nüzul-i İsa Meselesi, Dr. Zeki Sarıtoprak, Çağlayan Yayınları, İzmir, 1997, s.53.)
Hz. İsa (as)'ın, tekrar yeryüzüne geleceğini nakleden alimlerin başında bizzat sahabelerden ders alan İmam-ı Azam Ebu Hanife gelmektedir. Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber adlı eserinin son bölümünde şunları bildirmektedir:
"Hz. İsa (as)'nın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde varid olduğu vech ile, haktır, olacaktır." (Fıkh-ı Ekber, Ebu Hanife, Nu'man b. Sabit (150/767), Çeviren: H. Basri Çantay, Ankara, 1982)
Hz.İsa’nın(as) nüzuluna ilişkin ayet ve hadis-i şeriflerden delillere geçmeden önce, Hz.İsa’nın (as) inmeyeceğini iddia edenlerin buna dair öne sürdükleri iddiaları cevaplandıralım:
--- İddialar:
• Ve senden önce bir beşeri, ebedî (ölümsüz) kılmadık. (Enbiya Suresi, 34)
Enbiya suresi 34. ayette belirtildiği gibi, Allah kimseye ölümsüzlük vermemiştir. Ancak, ayetin Hz.İsa’nın(as) yeryüzüne inmeyeceğiyle bir bağlantısı olamaz. Çünkü, Hz.İsa (as) yeryüzüne tekrar indikten bir süre sonra zaten ölecektir. Yani, ölümsüz değildir. Ayrıca, Hz.İsa(as) Hz.Muhammed’in (sav) şeriatıyla hükmedecektir. Dolayısıyla Hz.İsa (as), Hz.Muhammed’den (sav) sonra yeni bir din getirmeyecektir. Bu yüzden Hz.İsa’nın(as) tekrar yeryüzüne inmesi, Hz.Muhammed’in (sav) son Peygamber olması meselesine de ters bir konu değildir.(bk. Buhârî, Büyü, 102; Müslim, İmân, 242-243. 247, Fiten, 34, 39; Tirmizî, Fiten, 21, 54, 59, 62)
• Ey İsa, seni vefat ettireceğim, seni kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden arındıracağım…(Ali İmran Suresi, 55)
• “…(Ya Rab) İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyla görensin.” (Maide Suresi, 117)
Ali İmran süresindeki ayette yer alan "ref" kavramı cansız varlıklarla ilgili olarak zikredilince maddi, insanlar hakkında kullanılınca manevi yükseltmeyi ifade eder. Kuran'da ‘ref’, bazen mutlak olarakta geçer ve mertebenin veya ruhun yükseltilmesi kastedilir. Ayette ifade edilen tabir Hz.İsa’nın(as) biyolojik vefatı değildir. Ayetlerde (Al-i imran 3/55; Nisa 4/158) Hz. İsa (as)'nın Allah katında yükseltildiği bildirilir, fakat bunun mahiyetine yani bu yükselmenin nasıl olduğuna ilişkin herhangi bir açıklama yapılmaz. Hz.İsa’nın (as) öldürülmediği Kuran ayetlerinde açık ve nettir. Çünkü, Yahudilerin ‘Hz.İsa’yı(as) öldürdük’ demelerine karşın Kuran’dan şu şekilde cevap gelir:
• Halbuki onu (İsa’yı) ne öldürdüler ne de astılar, sadece onlara öyle göründü. (Nisa Suresi, 157)
Bu ayet, Hz. İsa’nın asılmadığını ve öldürülmediğini göstermektedir. Demek ki, nüzul’ü İsa’yı inkâr edenlerin, ayetlere verdikleri ‘vefat ettirme’ anlamı doğru değildir.
Hz.İsa’nın(as) vefat etmesiyle ilgili ‘teveffi’ kavramı, Maide Suresi 117. ayette şu şekilde geçer:
• “Ya Rabbi! Ben aralarında olduğum müddetçe onları kolladım. Fakat, sen beni vefat ettirince/aralarından tutup alınca, artık onların gözetleyicisi sen oldun.” (Maide Suresi, 117)
Burada “vefat” kelimesi, “tutup almak” anlamına da gelir. Yukarıdaki ikinci ayette yani, Ali İmran Suresi'nin 55. ayetinde yer alan “Ey İsa! Seni ben vefat ettireceğim ve kendi nezdime yükselteceğim” mealindeki cümlede geçen ve “vefat ettireceğim” diye tercüme edilen “vefat” kelimesi “ölmek” anlamında değil, “Yeryüzünden çekip almak ve kendi katına yükseltmek” anlamındadır. Taberi de -Hz. İsa’nın yeryüzüne ineceğine dair tevatür derecesindeki sahih hadisleri göz önünde bulundurarak- bu görüşü tercih etmiştir.(bk. Taberi, ilgili ayetin tefsiri). Sonuç olarak, bu ayetlerde Hz. İsa’nın vefat ettiğini mutlak bir delil getirilemez. Çünkü, bu ayetlerde geçen kelimeler ‘vefat etmek’ değil ‘aralarından çekip almak’ anlamında da kullanılır.
--- Hz.İsa’nın (as) tekrar yeryüzüne ineceğine ayetlerden deliller:
-- Delil 1: …O(İsa) kıyamet saati için bir ilimdir…
Zuhruf Suresi 57-60 ayetleri arasında Hz.İsa’dan(as) şu şekilde bahsedilmektedir:
• Meryem oğlu (İsa) bir örnek olarak verilince, senin kavmin hemen ondan (keyifle söz edip) kahkahalarla gülüyorlar. Dediler ki: 'Bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu?' Onu yalnızca bir tartışma konusu olsun diye (örnek) verdiler. Hayır, onlar 'tartışmacı ve düşman' bir kavimdir. O, yalnızca bir kuldur; kendisine nimet verdik ve onu İsrailoğullarına bir örnek kıldık. Eğer biz dilemiş olsaydık, elbette sizden melekler kılardık, yeryüzünde (size) halef (yerinize geçenler) olurlardı. (Zuhruf Suresi, 57-60)
Zuhruf suresi 57-60 bu şekilde Hz.İsa’dan(as) bahsederken hemen peşinden gelen Zuhruf Suresi 61. ayet ise şöyle devam etmektedir:
• Şüphesiz O (İsa), kıyamet saati için bir ilimdir. Öyleyse ondan yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur. (Zuhruf Suresi, 61)
Ayette Hz.İsa’nın(as) kıyamet saati için bir ilim, yani kıyametin yaklaştığını gösteren bir işaret olduğu vurgulanmıştır. Bu da, Hz.İsa’nın (as) tekrar yeryüzüne ineceğinin açık bir göstergesidir ki, Hz.İsa’nın (as) dünyaya ilk gelişi Peygamberimizden(sav) 6 asır öncedir. Dolayısıyla, ‘kıyamet için ilimdir’ ifadesinden anlaşılan kıyamete yakın tekrar ineceğidir.
Bu ayette “O, kıyamet saati için bir ilimdir” ifadesinde geçen ‘O’ zamirinden kastın Hz.İsa(as) değil, Kuran olduğunu söyleyenlerin görüşü ise doğru değildir. Çünkü, Kuran’da, Kuran hakkında «O» zamiri kullanıldığında mutlaka ayetin öncesinde veya sonrasında veya ayetin içinde Kuran'ı anlatan başka ifadeler de bulunmaktadır. (Tarık Suresi, 13; Tekvir Suresi, 19; Neml Suresi, 77 ve Şuara Suresi, 192-196'da olduğu gibi) Ancak, bu ifadenin öncesindeki ayetler tamamen Hz. İsa (as)'dan bahsetmektedir. Bu nedenle "hu" zamirinin bir önceki ayetlerle ilgili olması ve Hz. İsa (as)'yı anlatması görüşü daha gerçekçidir. Bu da, Hz.İsa’nın(as) tekrar yeryüzüne ineceğine delil teşkil eder. (Elmalılı, İlgili Ayetin Tefsiri)
-- Delil 2: Hz.İsa’nın kitabı öğretecek olması
Hz. İsa(as)'ın yeryüzüne tekrar geleceğine işaret eden diğer bir ayet de şöyledir:
• Hani melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır. Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve O, salihlerdendir. "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bir çocuğum olabilir?" dedi. (Fakat) Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona "ol" der, o da hemen oluverir. Ona Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek. (Ali İmran Suresi, 45-48)
• Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. (Maide Suresi, 110)
Her iki ayette de geçen "Kitap" ifadesini incelediğimizde, bunun Kur'an olduğunu anlarız. Ayetlerde, Tevrat ve İncil dışında gönderilen son hak kitabın Kur'an olduğu bildirilmektedir. (Hz. Davud'a verilen Zebur da Eski Ahit'in içindedir, bu yüzden kitaptan kasıt Zebur olamaz) Yani ayete göre, Hz.İsa (as) insanlara İncil’i, Tevrat’ı ve Kitabı öğretecekse bahsedilen bu kitabın Kuran olması anlamından başka bir ihtimal kalmamaktadır. Kuran'ın başka ayetlerinde, "Kitap" kelimesi, İncil ve Tevrat'ın yanında kullanıldığında Kuran'ı ifade etmiştir. Örneğin;
• Allah... O'ndan başka İlah yoktur. Diridir, kaimdir. O, sana Kitab'ı Hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat ve İncil'i de indirmişti. (Ali İmran Suresi, 2-3)
• Allah katından yanlarında olanı (Tevrat) doğrulayan bir Kitap geldiği zaman, -ki bundan önce inkar edenlere karşı fetih istiyorlardı- işte bilip tanıdıkları gelince, onu inkar ettiler. Artık Allah'ın laneti kafirlerin üzerinedir. (Bakara Suresi, 89)
• Öyle ki size, kendinizden, size ayetlerimizi okuyacak, sizi arındıracak, size Kitap (Kuran) ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir elçi gönderdik. (Bakara Suresi, 151)
Bu durumda, Hz. İsa (as)'ya öğretilecek olan üçüncü "Kitab"ın Kur'an olduğunu ve bunun da ancak Hz. İsa (as)'nın ahir zamanda dünyaya dönüşünde mümkün olabileceği ortadadır. Çünkü, Hz. İsa (as) Kuran'ın indirilmesinden yaklaşık 600 sene önce yaşamıştır.
-- Delil 3: Hz.İsa(as) ölmeden önce ehli kitabın O’na iman edecek olması
• … kesin olarak onu (İsa’yı) öldürmediler, bilakis Allah onu kendi katına yükseltti. Allah güçlüdür, Hakim'dir. Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona (İsa’ya ) muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 156 - 159)
Nisa Suresi 159’da geçen ‘Ölmeden önce ona inanacaklar’ ifadesinde ölecek olandan kasıt Hz.İsa’dır (as) ve Hz.İsa (as) ölmeden önce Yahudi ve Hristiyanlar kendisinin peygamber olduğuna ve ilah olmadığına iman edecektir. Ayette ölecek olanlar ifadesinde kastedilen Yahudi Hristiyanların ölümü değil, Hz.İsa’nın (as) ölümüdür. Şayet ‘ölmeden iman edecek olanlar’ ifadesinden kasıt Yahudi ve Hristiyanların ölümü olmuş olsaydı, önümüzde bir çelişki olur. Çünkü, Hz. İsa (as) döneminde "Kitap Ehli" tanımlamasına dahil olan Yahudiler ona iman etmemiş bununla da yetinmeyerek Hz.İsa’yı (as) öldürmek için tuzak kurmuşlardır. Daha sonra da onu öldü sanıp inkârlarını sürdürmüşlerdir. Aynı durum bugünkü Yahudiler için de geçerlidir. Çünkü, günümüzde de Yahudiler Hz. İsa (as)'yı peygamber olarak kabul etmemektedirler. Bugüne kadar Hz. İsa (as)'ya iman etmemiş milyonlarca Ehli Kitap Yahudi yaşamış ve Hz. İsa (as)'ya iman etmeden ölmüştür. Dolayısıyla, ayette söz konusu olan Kitap Ehlinin değil, Hz. İsa (as)'nın ölümüdür. Ancak, tam da ayetin başında Hz.İsa’nın(as) ölmediği anlatılmaktadır.
Sonuç olarak, ayetin bizlere gösterdiği gerçek şudur:
1. Ayette gelecekten bahsedildiği açıktır. Çünkü, Hz.İsa (as)'nın ölümü söz konusudur. Oysa Hz.İsa(as), ayetin başından da anlaşıldığı üzere ölmemiş, Allah katına yükselmiştir. Hz. İsa (as) dünyaya yeniden gelecek ve her insan gibi yaşayıp ölecektir.
2. Ayete göre Hz. İsa (as)'ya tüm Ehli Kitabın iman etmesi söz konusudur. Bu da kesin olarak gerçekleşeceği bildirilen bir olaydır. Dolayısıyla, buradaki "ölümünden önce" ifadesinin işaret ettiği kişi, Hz. İsa (as)'dır. Kitap Ehli onu görüp bilecek, ona Müslüman olarak itaat edecek ve Hz. İsa (as) da onların durumlarıyla ilgili ahirette şahitlik edecektir.
Bu iki bilginin bir araya getirilmesi ve anlamlı bir sonuç çıkarılması ancak Hz. İsa’nın (as) tekrar yeryüzüne inmesiyle mümkün olacaktır.
---- Hz.İsa’nın(as) kıyamete yakın tekrar yeryüzüne ineceğine dair hadis-i şeriflerden deliller:
Hz. İsa(as)'nın tekrar yeryüzüne inişi konusunda nakledilen hadisler tevatür derecesindedir. Tevatür: Kuvvetli haber, içinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber, anlamına gelmektedir.
• "Sizler on alameti görmedikçe hiçbir zaman kıyamet kopmaz... Biri de İsa (as)'nın inmesi." (Müslim, Kitabü-l Fiten: 39)
• "Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır." [Buhari, Kitabü'l-Büyu': 102, Mezalim: 31, Enbiya 49; Müslim, İman: 242 (155); Ebu Davud, Melahim: 14 (4324); Tirmizi, Fiten: 54 (2234)]
• “Muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek." (Sahih-i Müslim bi Şerhin-Nevevi, cilt 2, s.192; Kenzul Ummal, Kitabul-İman, Bab-ı Nüzul-i İsa İbn-i Meryem, 14/332)
Hz. İsa (as)'nın gelişinin tevatür derecesinde hadislerle bildirildiğine dair özel olarak bir eser kaleme alan büyük hadis alimi Şeyh Muhammed Enver el Keşmiri, "Et Tasrih bi-ma Tevatera fi Nuzuli'l Mesih" isimli çalışmasında -yetmiş beş tane hadise- ve -yirmi beş tane sahabeye- ve tabiine (sahabeleri gören) ait esere yer vermiştir.
Delillerle İslam
Yorumlar
Yorum Gönder