HADİS İNKÂRCILIĞI ÜZERİNE - Yazı 1
Peygamber efendimiz (sav) hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
Kurtuluşa erecek “benim ve ashabımın üzerindeki” diyerek tarif edilmiş bu yol “Ehli Sünnet ve’l Cemaat” yoludur. Sünnet Hz.Peygamberi (sav), cemaat ise sahabeyi temsil etmektedir. Tarih boyunca, hak yol üzerinde olan “Ehli Sünnet ve’l Cemaat” yoluna aykırı pek çok itikad ortaya çıkmıştır. Bu itikadlar ile sahabe döneminden günümüze kadar ciddi bir mücadele verilmiştir. Tarih boyunca hiçbir bozuk itikad, ehli sünnet karşısında duramamış ve ilmi tartışmalarda Ehli Sünnet ve’l Cemaat itikadı her daim üstün gelmiştir. Çünkü, inançlarını Hz.Peygamber (sav) ve sahabeye dayandırmayan her akım sonunda yok olmaya, sessizliğe ve cevapsızlığa bürünmeye mahkum kalır ve kalmıştır da. Günümüzde ise, özellikle geçmişteki Mutezile gibi bazı akımların esintilerini bünyelerinde taşıyan, İslam’a yeni bir anlayış getirmeye çalışarak İslam’ı tahrif eden ‘Reform’ anlayışı fikri olarak daha geniş bir alana yayılmıştır. Her ne kadar bu akımın mensupları, kendileri için söylenen “Reform” sözünü kabul etmeyip fikir hareketlerini “İslam’ın, vahyin özüne dönüş” olarak algılatmaya çalışsalar da, ortaya çıkardıkları görüş ve düşüncelerle, bu düşüncelerin dayanak noktaları ve sonuçlarının getirileriyle bir öze dönüş hareketi değil, İslam dini içerisinde çıkarılmaya çalışılan bir reform hareketi olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere hadis-i şerifler, Kuran’ı Kerim’den sonra dinin ikinci kaynağıdır. Ehli Sünnet ve’l Cemaat itikadı Kuran ve sünnet üzerine kurulmuştur. Özellikle asrı saadetten sonra meydana çıkan siyasi karışıklıklar ve ayrılıklar geçmişte çok çeşitli şekillerde istismar edildiği gibi günümüzde de istismar edilmeye devam etmektedir. Bu istismarın en büyük örneği de “Emeviler dönemindeki siyasi karışıklıklar sebebiyle devlet büyüklerinin kendi çıkarları için hadis uydurtmaları ve büyük hadis alimlerinin de (sözde) devlet adamlarının tarafgirliğini yapmak için bu hadis uydurma oyununa alet oldukları” iddiasıdır. Reform hareketinin öncüleri sahih, güvenilir hadis-i şerif kaynaklarının değerini küçültmek ve büyük hadis alimlerini karalamak için bu siyasi karışıklık dönemlerini fazlasıyla istismar ederek kullanmaktadır. Bu istismar, ümmetin kalbinde taht kurmuş ve İslam’a çok büyük hizmetleri dokunmuş ilim ve takva ehli alimlere iftiralar atmaya dek uzanmıştır. İslam üzerinde oynanan bu reform oyunları dış kaynaklara kadar uzanmaktadır. Meselenin bu boyutlara ulaşmasının sebebi ise, hadis-i şeriflerin tamamı ya da sahih olarak bildiğimiz kaynakların büyük bir bölümü inkâr edildiğinde, bu kaynaklara karşı oluşacak güvensizlik ile ümmetin İslam algılayışında çok ciddi bir değişiklik meydana gelecektir. Böylece İslam dünyası içerisinde fitneye sebebiyet verecek ayrılıklar çıkacaktır. Bu da, İslam aleyhinde çalışanların ekmeğine yağ sürecektir. İslam alemi içinde de bu akımların öğretilerini mantıklı bulup kapılan kişilerin sayısı ise gün geçtikçe artmaktadır.
Hadis inkârcıları tarafından İslam alemi üzerinde oynanan bu oyunları boşa çıkarmak ve hadis inkârcılarının bütün iddialarına teker teker cevaplar vermek, Ehli Sünnet ve’l Cemaat yolunun hak yol olduğunu Kuran ve sünnetten delillerle gözler önüne sermek sayfamızın başlıca amaçlarındandır.
DİPNOTLAR:
(1) Ahmed b. Hanbel, 3/145; Zevaid, 6/226
Tirmizi, Ebu Hureyre’den(r.a.) rivayet ettiği bu hadisin sahih olduğunu bildirmiştir.(bk. Tirmizi, a.g.e). El-Münziri de Tirmizi’nin bu tashihine dikkat çekmiştir.(bk. Tuhfetu’l-ahvezi, ilgili hadisin şerhi) Ancak, Tirmizi’nin bu rivayetinde “Biri hariç diğerlerinin hepsi cehenneme girer.” ziyadesi yoktur. Tirmizi, bu ziyadenin bulunduğu rivayet için “hasen, garip, müfesser (ravi tarafından yorumlanan)" ifadesini kullanmıştır.(a.g.e).
Hakim de bu hadisi “Ümmetim yetmiş küsur fırkaya ayrılacak, en büyüğü kendi keyiflerine göre işler yapar, helali haram, haramı helal kılarlar.” şeklinde çok kısa olarak rivayet etmiş ve sahih olduğunu bildirmiştir.(Müstedrek, 4/430).
Daha fazla yazı için Facebook'ta Delillerle İslam'ı takip edin
Peygamber efendimiz (sav) hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
•
“Ümmetim 73 farklı fırkaya ayrılacaktır. Kurtuluşa erecek olanlar, benim ve ashabımın üzerinde bulunduğu yolda olan kimselerdir.” (1)
Kurtuluşa erecek “benim ve ashabımın üzerindeki” diyerek tarif edilmiş bu yol “Ehli Sünnet ve’l Cemaat” yoludur. Sünnet Hz.Peygamberi (sav), cemaat ise sahabeyi temsil etmektedir. Tarih boyunca, hak yol üzerinde olan “Ehli Sünnet ve’l Cemaat” yoluna aykırı pek çok itikad ortaya çıkmıştır. Bu itikadlar ile sahabe döneminden günümüze kadar ciddi bir mücadele verilmiştir. Tarih boyunca hiçbir bozuk itikad, ehli sünnet karşısında duramamış ve ilmi tartışmalarda Ehli Sünnet ve’l Cemaat itikadı her daim üstün gelmiştir. Çünkü, inançlarını Hz.Peygamber (sav) ve sahabeye dayandırmayan her akım sonunda yok olmaya, sessizliğe ve cevapsızlığa bürünmeye mahkum kalır ve kalmıştır da. Günümüzde ise, özellikle geçmişteki Mutezile gibi bazı akımların esintilerini bünyelerinde taşıyan, İslam’a yeni bir anlayış getirmeye çalışarak İslam’ı tahrif eden ‘Reform’ anlayışı fikri olarak daha geniş bir alana yayılmıştır. Her ne kadar bu akımın mensupları, kendileri için söylenen “Reform” sözünü kabul etmeyip fikir hareketlerini “İslam’ın, vahyin özüne dönüş” olarak algılatmaya çalışsalar da, ortaya çıkardıkları görüş ve düşüncelerle, bu düşüncelerin dayanak noktaları ve sonuçlarının getirileriyle bir öze dönüş hareketi değil, İslam dini içerisinde çıkarılmaya çalışılan bir reform hareketi olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere hadis-i şerifler, Kuran’ı Kerim’den sonra dinin ikinci kaynağıdır. Ehli Sünnet ve’l Cemaat itikadı Kuran ve sünnet üzerine kurulmuştur. Özellikle asrı saadetten sonra meydana çıkan siyasi karışıklıklar ve ayrılıklar geçmişte çok çeşitli şekillerde istismar edildiği gibi günümüzde de istismar edilmeye devam etmektedir. Bu istismarın en büyük örneği de “Emeviler dönemindeki siyasi karışıklıklar sebebiyle devlet büyüklerinin kendi çıkarları için hadis uydurtmaları ve büyük hadis alimlerinin de (sözde) devlet adamlarının tarafgirliğini yapmak için bu hadis uydurma oyununa alet oldukları” iddiasıdır. Reform hareketinin öncüleri sahih, güvenilir hadis-i şerif kaynaklarının değerini küçültmek ve büyük hadis alimlerini karalamak için bu siyasi karışıklık dönemlerini fazlasıyla istismar ederek kullanmaktadır. Bu istismar, ümmetin kalbinde taht kurmuş ve İslam’a çok büyük hizmetleri dokunmuş ilim ve takva ehli alimlere iftiralar atmaya dek uzanmıştır. İslam üzerinde oynanan bu reform oyunları dış kaynaklara kadar uzanmaktadır. Meselenin bu boyutlara ulaşmasının sebebi ise, hadis-i şeriflerin tamamı ya da sahih olarak bildiğimiz kaynakların büyük bir bölümü inkâr edildiğinde, bu kaynaklara karşı oluşacak güvensizlik ile ümmetin İslam algılayışında çok ciddi bir değişiklik meydana gelecektir. Böylece İslam dünyası içerisinde fitneye sebebiyet verecek ayrılıklar çıkacaktır. Bu da, İslam aleyhinde çalışanların ekmeğine yağ sürecektir. İslam alemi içinde de bu akımların öğretilerini mantıklı bulup kapılan kişilerin sayısı ise gün geçtikçe artmaktadır.
Hadis inkârcıları tarafından İslam alemi üzerinde oynanan bu oyunları boşa çıkarmak ve hadis inkârcılarının bütün iddialarına teker teker cevaplar vermek, Ehli Sünnet ve’l Cemaat yolunun hak yol olduğunu Kuran ve sünnetten delillerle gözler önüne sermek sayfamızın başlıca amaçlarındandır.
DİPNOTLAR:
(1) Ahmed b. Hanbel, 3/145; Zevaid, 6/226
• “Yahudiler 71 fırkaya ayrıldılar, biri hariç diğerlerinin hepsi cehenneme girer. Hristiyanlar 72 fırkaya ayrıldılar, biri hariç diğerlerinin hepsi cehenneme girer. Bu ümmet de 73 fırkaya ayrılacak, biri hariç hepsi cehenneme girer.”(Ebu Davud, Sünnet, 1; Tirmizi, İman,18; İbn Mace,Fiten, 17; İbn Hanbel, 2/332)
Tirmizi, Ebu Hureyre’den(r.a.) rivayet ettiği bu hadisin sahih olduğunu bildirmiştir.(bk. Tirmizi, a.g.e). El-Münziri de Tirmizi’nin bu tashihine dikkat çekmiştir.(bk. Tuhfetu’l-ahvezi, ilgili hadisin şerhi) Ancak, Tirmizi’nin bu rivayetinde “Biri hariç diğerlerinin hepsi cehenneme girer.” ziyadesi yoktur. Tirmizi, bu ziyadenin bulunduğu rivayet için “hasen, garip, müfesser (ravi tarafından yorumlanan)" ifadesini kullanmıştır.(a.g.e).
Hakim de bu hadisi “Ümmetim yetmiş küsur fırkaya ayrılacak, en büyüğü kendi keyiflerine göre işler yapar, helali haram, haramı helal kılarlar.” şeklinde çok kısa olarak rivayet etmiş ve sahih olduğunu bildirmiştir.(Müstedrek, 4/430).
Yorumlar
Yorum Gönder