HADİS İNKÂRCILIĞI ÜZERİNE – Yazı 5
HADİS-İ ŞERİFLERİN DİNİN KAYNAĞI OLDUĞUNU DELİLLENDİREN AYETLER
AYET 2: ‘Resule İtaat Eden Allah’a İtaat Etmiş Olur’
Kuran’da Hz.Peygamberin (sav) de uyulması gereken emirlerinin olduğunu ve dolayısıyla hadis-i şeriflerin hak olduğunu delillendiren pek çok ayetten birisi de Nisa Suresi 80. ayettir. Ayette Hz. Peygambere (sav) itaatin “Allah’a itaatten” ayrıca zikredilmesi gösterir ki Allah, itaat edilecek meseleleri sadece Kuran’da belirtmemiştir. Çünkü, ayette “Kuran’a itaat veya Allah’a itaat” denilmeyip ayrıca “Peygambere itaatten” bahsedilmiştir. Demek ki, Hz. Peygamberin (sav) Kuran’da yazılanlar dışında itaat edilecek emirleri vardır. Aksi halde “Resule itaat” ifadesi anlamsız olurdu. Uyulacak emirler Kuran’da yazılanlardan ibaret olsaydı sadece “Kuran’a ya da Allah’a itaat” ifadesi ve peşine “Peygamberi örnek alın” tabiri kullanılırdı. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir. (Bir önceki yazıda buna değinilmişti.) Bu durumda ‘Hz. Peygamberin (sav) itaat edilecek emirleri nerededir?’ sorusunun cevabı elbette hadis-i şerifleridir.
Bu noktada hadis inkârcılarının reddiyesi şudur:
“Resul’e itaat, Allah’a itaattir. Bu ayetten kasıt, Resul’ün getirdiği Kuran’a itaat etmektir ve ayette sadece Kuran’da yazılanlara itaat kastedilir. Kuran dışında Peygamberin bir emri olduğu ve ona itaat edilmesi gerektiği kastedilmez.”
Resul’e İtaat, Sadece Resul’ün Getirdiği Kuran’a mı İtaattir?
Bir üst paragrafta cevabı verilse de bu iddiayı biraz daha genişleterek ve bir ayet üzerinden örnekle çürütebiliriz:
Ayette; “Kim Allah’a (Kuran’a) itaat ederse Resule itaat etmiş olur.” diye bir ifade bulunmamaktadır. “Kim Resule itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” denilmektedir. Arasındaki fark ise büyüktür: 1. ifadeden yani “Kim Allah’a itaat ederse Resule itaat etmiş olur” ifadesinden, “Kuran’da yazana itaat edersen Resule itaat etmişsin demektir. Arasında fark yoktur. Çünkü, Resul sadece Kuran’da var olanı emreder. ” anlamı çıkar. 2. anlam yani “Resule itaat eden Allah’a itaat etmiş olur” ifadesinden “Resulün verdiklerine itaat edersen aynı zamanda Allah’a da itaat etmiş olursun. Demek ki, Resul ayrıca bir emir verince buna itaat, Alllah’a itaat gibi karşı konulmaması gereken bir emirdir.” anlamı çıkmaktadır.
Bunun aynı şeyler olmadığını gösterelim;
Nur Suresi’nin 56. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır:
Burada önce namaz ve zekatın emir buyrulduğunu görüyoruz. Yani, Müslümanlar namaz ve zekatla mükellefler. Bu emirler(namaz, zekat) Kuran’da geçmektedir ve bu emirleri yerine getirmek “Kuran’a itaattir”. Bu durumda Peygambere(sav) itaatin “ayrıca” vurgulanması ne anlama gelmektedir?
Dolayısıyla, eğer Peygambere(sav) itaat, sadece Kuran’da gördüğümüz emir ve yasaklara itaatten ibaret olsaydı, namaz ve zekat emirleri “yanında” Peygambere(sav) itaatin de “ayrıca” vurgulanmasında hiçbir mana olmazdı. Ya da ayetin şu şekilde olması gerekirdi;
“(Kuranda yazanları size söyleyen) Resule itaat edin ve namaz kılın, zekat verin.”
Yani “namaz, zekat ve itaat” sıralamasında değil, “itaat ve namaz, zekat” sıralamasında olması gerekirdi ancak böyle bir durum söz konusu değildir. Allah ise manasız bir şey yapmaz, abes söz söylemekten münezzehtir.
Sonuç olarak, bu iddialar hiçbir ilme vakıf olmayanların iddialarıdır ve zaten şimdi olduğu gibi her daim çürütülmeye mahkumdur.
HADİS-İ ŞERİFLERİN DİNİN KAYNAĞI OLDUĞUNU DELİLLENDİREN AYETLER
AYET 2: ‘Resule İtaat Eden Allah’a İtaat Etmiş Olur’
• Resule itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. (Nisa Suresi, 80)
Kuran’da Hz.Peygamberin (sav) de uyulması gereken emirlerinin olduğunu ve dolayısıyla hadis-i şeriflerin hak olduğunu delillendiren pek çok ayetten birisi de Nisa Suresi 80. ayettir. Ayette Hz. Peygambere (sav) itaatin “Allah’a itaatten” ayrıca zikredilmesi gösterir ki Allah, itaat edilecek meseleleri sadece Kuran’da belirtmemiştir. Çünkü, ayette “Kuran’a itaat veya Allah’a itaat” denilmeyip ayrıca “Peygambere itaatten” bahsedilmiştir. Demek ki, Hz. Peygamberin (sav) Kuran’da yazılanlar dışında itaat edilecek emirleri vardır. Aksi halde “Resule itaat” ifadesi anlamsız olurdu. Uyulacak emirler Kuran’da yazılanlardan ibaret olsaydı sadece “Kuran’a ya da Allah’a itaat” ifadesi ve peşine “Peygamberi örnek alın” tabiri kullanılırdı. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir. (Bir önceki yazıda buna değinilmişti.) Bu durumda ‘Hz. Peygamberin (sav) itaat edilecek emirleri nerededir?’ sorusunun cevabı elbette hadis-i şerifleridir.
Bu noktada hadis inkârcılarının reddiyesi şudur:
“Resul’e itaat, Allah’a itaattir. Bu ayetten kasıt, Resul’ün getirdiği Kuran’a itaat etmektir ve ayette sadece Kuran’da yazılanlara itaat kastedilir. Kuran dışında Peygamberin bir emri olduğu ve ona itaat edilmesi gerektiği kastedilmez.”
Resul’e İtaat, Sadece Resul’ün Getirdiği Kuran’a mı İtaattir?
Bir üst paragrafta cevabı verilse de bu iddiayı biraz daha genişleterek ve bir ayet üzerinden örnekle çürütebiliriz:
Ayette; “Kim Allah’a (Kuran’a) itaat ederse Resule itaat etmiş olur.” diye bir ifade bulunmamaktadır. “Kim Resule itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” denilmektedir. Arasındaki fark ise büyüktür: 1. ifadeden yani “Kim Allah’a itaat ederse Resule itaat etmiş olur” ifadesinden, “Kuran’da yazana itaat edersen Resule itaat etmişsin demektir. Arasında fark yoktur. Çünkü, Resul sadece Kuran’da var olanı emreder. ” anlamı çıkar. 2. anlam yani “Resule itaat eden Allah’a itaat etmiş olur” ifadesinden “Resulün verdiklerine itaat edersen aynı zamanda Allah’a da itaat etmiş olursun. Demek ki, Resul ayrıca bir emir verince buna itaat, Alllah’a itaat gibi karşı konulmaması gereken bir emirdir.” anlamı çıkmaktadır.
Bunun aynı şeyler olmadığını gösterelim;
Nur Suresi’nin 56. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır:
“Namazı kılın, zekatı verin “VE” Resul’e itaat edin. Umulur ki merhamet olunursunuz.”
Burada önce namaz ve zekatın emir buyrulduğunu görüyoruz. Yani, Müslümanlar namaz ve zekatla mükellefler. Bu emirler(namaz, zekat) Kuran’da geçmektedir ve bu emirleri yerine getirmek “Kuran’a itaattir”. Bu durumda Peygambere(sav) itaatin “ayrıca” vurgulanması ne anlama gelmektedir?
Dolayısıyla, eğer Peygambere(sav) itaat, sadece Kuran’da gördüğümüz emir ve yasaklara itaatten ibaret olsaydı, namaz ve zekat emirleri “yanında” Peygambere(sav) itaatin de “ayrıca” vurgulanmasında hiçbir mana olmazdı. Ya da ayetin şu şekilde olması gerekirdi;
“(Kuranda yazanları size söyleyen) Resule itaat edin ve namaz kılın, zekat verin.”
Yani “namaz, zekat ve itaat” sıralamasında değil, “itaat ve namaz, zekat” sıralamasında olması gerekirdi ancak böyle bir durum söz konusu değildir. Allah ise manasız bir şey yapmaz, abes söz söylemekten münezzehtir.
Sonuç olarak, bu iddialar hiçbir ilme vakıf olmayanların iddialarıdır ve zaten şimdi olduğu gibi her daim çürütülmeye mahkumdur.
Yorumlar
Yorum Gönder