HADİS İNKÂRCILIĞI ÜZERİNE – Yazı 6
HADİS-İ ŞERİFLERİN DİNİN KAYNAĞI OLDUĞUNU DELİLLENDİREN AYETLER
AYET 3: ‘İnsanlara Açıkla, Beyan Et Diye Kuran’ı Sana İndirdik’
Hz. Peygamberin (sav) Kuran’ı tefsir eden açıklamalarının olmadığını iddia eden hadis inkârcılarına yönelik bu iddiaları geçersiz kılan en belirgin ayetlerden birisi de Nahl Suresi 44. ayettir. Ayet, açıkça Kuran’ın açıklanmasının Peygamberimize (sav) havale edildiğini göstermektedir. Üstelik ayette, “Tebliğ edesin” diye değil, “Açıklayasın, beyan edesin diye” denilmekle konu apaçık ortaya konulmuştur. Bu fark önemlidir. Zira, reform ehli Hz. Peygamberin(sav) Kuran dışında bir söyleminin olmadığını iddia etmekle Hz. Peygambere (sav) sadece “inen ayetleri tebliğ” görevi vermektedir. Kuran dışında ikinci bir kaynağı bu iddia ile geçersiz kılmaya çalışırlar. Ancak, ayette de belirtildiği üzere Hz. Peygamber (sav) Kuran’ın açıklayıcısıdır ve Hz.Peygamber (sav) bu açıklamalarını Kuran’a ayet olarak yazdıramayacağına göre elbette bu açıklamalar hadis-i şerif kaynaklarından elde edilecektir.
Kuran’da “Namaz, cuma namazı, zekat vb.” gibi pek çok konuda inen ayetin açıklamalarını, ayrıntılarını Hz. Peygamber (sav) bize bildirmiştir. (Hadis inkârcılarının buna karşın reddiye olarak sunduğu “Kuran’da her şey vardır.” , “Kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.” gibi ayetlerin açıklamaları ilerleyen paylaşımlarda yapılacaktır.)
“Bu açıklamaların Hz. Peygambere(sav) ait olduğunu nereden biliyorsunuz?" gibi sahih hadislere karşı yönelen inkârcı tavrın hiçbir mantıklı tarafı yoktur. Bu konuda bazı kaynaklardaki rivayetlere dayanarak yapılan itirazlara da sayfamızda cevaplar verilecektir. Meseleyi sadece aklen düşünecek olursak, ayet, Hz. Peygamberin (sav) ayetleri açıklayacağını söylediyse bu açıklanacak ve bu açıklamalar İslam’ın evrenselliği gereği kıyamete kadar gelecek tüm Müslümanlara ulaşacaktır. Sahabe, tabiin ve dinin bu haberlerini sonraki nesillere aktaran alimler aracılığıyla mesela ‘fıkıh hükümleri haline gelmiş’ bu tür sahih hadisleri reddetmek, kendi akıl ölçülerine ve hevalarına göre aykırı hükümler çıkarmak, “Allah vaadini tutmadı ve ümmet bu açıklamalardan habersiz kaldı.” anlamına gelir ki bu söz de İslam’ın evrenselliğine uymaz. Böyle bir iddiadan Allah’a sığınırız.
Delillerle İslam
HADİS-İ ŞERİFLERİN DİNİN KAYNAĞI OLDUĞUNU DELİLLENDİREN AYETLER
AYET 3: ‘İnsanlara Açıkla, Beyan Et Diye Kuran’ı Sana İndirdik’
• İnsanlara açıkla, beyan et diye Kuran’ı sana indirdik. (Nahl Suresi, 44)
Hz. Peygamberin (sav) Kuran’ı tefsir eden açıklamalarının olmadığını iddia eden hadis inkârcılarına yönelik bu iddiaları geçersiz kılan en belirgin ayetlerden birisi de Nahl Suresi 44. ayettir. Ayet, açıkça Kuran’ın açıklanmasının Peygamberimize (sav) havale edildiğini göstermektedir. Üstelik ayette, “Tebliğ edesin” diye değil, “Açıklayasın, beyan edesin diye” denilmekle konu apaçık ortaya konulmuştur. Bu fark önemlidir. Zira, reform ehli Hz. Peygamberin(sav) Kuran dışında bir söyleminin olmadığını iddia etmekle Hz. Peygambere (sav) sadece “inen ayetleri tebliğ” görevi vermektedir. Kuran dışında ikinci bir kaynağı bu iddia ile geçersiz kılmaya çalışırlar. Ancak, ayette de belirtildiği üzere Hz. Peygamber (sav) Kuran’ın açıklayıcısıdır ve Hz.Peygamber (sav) bu açıklamalarını Kuran’a ayet olarak yazdıramayacağına göre elbette bu açıklamalar hadis-i şerif kaynaklarından elde edilecektir.
Kuran’da “Namaz, cuma namazı, zekat vb.” gibi pek çok konuda inen ayetin açıklamalarını, ayrıntılarını Hz. Peygamber (sav) bize bildirmiştir. (Hadis inkârcılarının buna karşın reddiye olarak sunduğu “Kuran’da her şey vardır.” , “Kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.” gibi ayetlerin açıklamaları ilerleyen paylaşımlarda yapılacaktır.)
“Bu açıklamaların Hz. Peygambere(sav) ait olduğunu nereden biliyorsunuz?" gibi sahih hadislere karşı yönelen inkârcı tavrın hiçbir mantıklı tarafı yoktur. Bu konuda bazı kaynaklardaki rivayetlere dayanarak yapılan itirazlara da sayfamızda cevaplar verilecektir. Meseleyi sadece aklen düşünecek olursak, ayet, Hz. Peygamberin (sav) ayetleri açıklayacağını söylediyse bu açıklanacak ve bu açıklamalar İslam’ın evrenselliği gereği kıyamete kadar gelecek tüm Müslümanlara ulaşacaktır. Sahabe, tabiin ve dinin bu haberlerini sonraki nesillere aktaran alimler aracılığıyla mesela ‘fıkıh hükümleri haline gelmiş’ bu tür sahih hadisleri reddetmek, kendi akıl ölçülerine ve hevalarına göre aykırı hükümler çıkarmak, “Allah vaadini tutmadı ve ümmet bu açıklamalardan habersiz kaldı.” anlamına gelir ki bu söz de İslam’ın evrenselliğine uymaz. Böyle bir iddiadan Allah’a sığınırız.
Delillerle İslam
Yorumlar
Yorum Gönder